Pazartesi, Ekim 12, 2009

Ermeni vatandaşın intihar ederken yazdığı son mektup!


Geçen 23 Ocak’ta, Kadiköy’deki Ermeni Kilisesinde, girdiği ekonomik bunalımdan çıkış yolu bulamadığı için, ne yazık ki intihar eden, Sevan İnce’nin, ölümünden önce yazdığı son mektupdur bu:
Bakıyorsun, bi yanda Ermenilere soykırım yapılmıştır!’ diyenler; diğer yanda ‘soykırım yoktur!’ diyenler. Şu sıralar moda ‘işi tarihcilere bırakalım’ diyenler... Soykırım yapışmıştır diyenlerin hepsi de kindar Ermeni diasporası mensubu, ya da bunlardan çıkarı olan siyaset erbabı.
Yoktur diyenlere bakıyorum, bu konuda derin bir tarihi bilgileri yok ama adettir diye reddediyorlar. Tarihciler deseniz neyi ortaya çıkaracaklar? Soykırımın belgesi mi olur? Eskaza bi belge çıksa, mutlaka karşısına bi belge daha çıkar. Tartışma sürer gider.
Bizler Türk Ermenileriyiz. Gerçeği bizler biliriz. Bizler tek tip hikaye dinlemedik. Diaspora Ermenisi, sadece ölüm hikayesi bilir. Olaylardan sonra geri dönmemiş, komşularının mahçup yüzlerine şahit olmamıştır. Onlar bu ölümler için bütün Türk’leri suçlarlar.
Türk Ermenisi’ninse daha değişiktir öyküsü. Anneannem, örneğin, köydeki Ermeni delikanlıların nasıl silahlandırılıp çeteci yapıldıklarını anlatırdı. Üniformalarını yabancı dil konuşanlar getirmiş. Büyükbabam, Kayseri’de tüm sülalesini kurtarmak için çırpınan Osmanlı Yüzbaşı’sı Sinan’ı ağlayarak anlatırdı. Sayesinde sülaleden kimsenin kılına zarar gelmemiş. Bizler, katliam hikayeleri dinlediğimiz gibi, bir Ermeni arkadaşı tehcire giderken askerin önüne yatan Türk’lerin ya da yurtlarına geri döndüklerinde onlara tekrar kucak açan Türk komşularının hikayeleriyle büyüdük.
Onun için bize sorulsun diyorum. Kimse bizden daha yansız olamaz. Hikaye şudur kısaca: Tebanın bir bölümü, emperyalist güçlerin gazına gelip ayrılıkcılık yapmıştır. Buna kızan Osmanlı hükümeti, bölgede tehcir (göç) kararı almıştır. Osmanlı tarafından örgütlü bir biçimde kıyım yapılmamıştır! Hastalık dışındaki ölümler, münferit olaylardır ve sürgünlerin yanlarında götürdükleri altın paraları gasp etmeyi amaçlayan eşkiyalarca yapılmıştır! Ülkenin Batı bölgelerinde yaşayan Ermenilerin kılına dokunulmadığına göre, buna soykırım denemez! Ayrıca söz konusu 1.5 milyon Ermeni sayısı, ölü değil, kayıp sayısını ifade eder.
Biz Türk Ermenileri iyi biliriz. Anadolu bu olaylar sırasında ve sonrasında Müslüman olmuş Ermenilerle doludur. Daha sonra, serbest olmasına rağmen, Müslümanlığı bırakıp kendi dinlerine dönmemişlerdir. Ve geçmişlerini gizledikleri için kayıp hanesine yazılmışlardır.
Konuşmak gerekirse biz konuşur olayların uzun öyküsünü anlatırız! Fransızlara gelince... onlara da küflü peynir yemek düşer.
Kalın sağlıcakla
Sevan İnce”

Hiç yorum yok: