Cuma, Mart 23, 2012

Niyâzî-i MISRÎ

Bakıp cemal-i yare çağırırım dost dost
Dil oldu pare pare çağırırım dost dost

Aşkın ile dolmuşum zühdümü yanılmışım
Mest-i müdam olmuşum çağırırım dost dost

Mescid ü meyhanede,hanede viyranede
Ka'be'de büthanede çağırırım dost dost

Sular gibi çağ çağ dolaşırım dağ dağ
Hayran bana sol u sağ çağırırım dost dost

Geldim cihane garib,oldum güle andelib
Herdem ciğerler delip çağırırım dost dost

Dünya gamından geçip,yokluğa kanat açıp
Aşk ile daim uçup çağırırım dost dost

Aradığım candadır,canda ve hem tendedir
Bilir iken bendedir çağırırım dost dost

Gah düşerim mutlak'a,gah asl u geh mülhak'a
Bakıp kamudan Hakk'a çağırırım dost dost

Dolunmaz ol hal ü had min-el ezel ta ebed
Unulmaz asla bu derd çağırırım dost dost

Hep görünen dost yüzü andan ayırmam gözü
Gitmez dilimden sözü çağırırım dost dost

Derya olunca nefes parelenince kafes
Ta kesilince bu ses çağırırım dost dost

Ne yerdeyim ne gökde,ne ölüyüm ne zinde
Her yerde her zamanda çağırırım dost dost

Geldim o dost ilinden koka koka gülünden
Niyazi'nin dilinden çağırırım dost dost
Niyâzî-i MISRÎ

Hiç yorum yok: